2023'te başarını katlamak için yeni stratejileri takip et →
12 Mart'ta seni bir sınav bekliyor. Aklına geldikçe ürperiyorsun değil mi? Bunun üstünü örtmeye çalışmak sorunu daha da büyütür. O yüzden gel biraz konuşalım.
Neden sınav kaygısı çekiyorum?
Sınav kaygısının birçok sebebi var. Bir düşün bakalım senin nedenin hangisi?
- Sınava yeterince hazırlanmadığımı hissediyorum.
- Önceden iyiydim ama şimdi çalışamıyorum.
- Arkadaşlarım/başkaları çok iyi netler yapıyor.
- Hedeflerime çok uzağım.
Evet, bunların hepsi kaygıya katkı yapsa da asıl sebep madalyonun öbür yüzündedir ve bunu kimse fark etmez.
Sınav kaygısının sebebi yeterince iyi olmaman değil. Ortadaki sebep psikolojimizin bize bir oyunudur. Nedir bu psikolojik oyun? Diyelim ki sana şu görevi veriyorum: "Bugün kaldırma kuvvetinden 100 soru çöz". Üzerinde bir stres oluşuyor ama soruları bitiriyorsun. Bu sefer diyorum ki "Haftaya kadar kaldırma kuvvetinden 100 soru çöz". İlk yapacağın şey ne olacak? Tabi ki ertelemek. Ödevi üzerinde çokça stres hissedene kadar ertelersin. Ama soru çözmediğin her gün de kaygısını çekersin. Eğer 1 aylık bir ödev verirsem kaygısı çok daha büyük olur.
Aynı şekilde, "sınava girmek" düşüncesinin aklında en az bir yıldır olduğunu düşündüğümüzde sana yapacağı kaygının ne kadar yüksek olduğunu görebilirsin. Buna bir de bilmem kaç kişiyle yarıştığın düşüncesi, ne kadar iyi hazırlanıp hazırlanmadığın meselesi de eklenince felç olursun .
Bir de ördekler yardımıyla bakalım şu meseleye.
İşte bu yüzden herkes sınav kaygısı çeker. Kaygım yok diyen bile az miktarda kaygı yaşıyordur. Ama onu avantaja çevirmeyi bildiği için bunu pek hissetmez. Bu aynı zamanda şu demek, hissettiğin kaygının asıl sebebi yeterince iyi olmaman değil bu psikolojik oyundur. Sınava gerçekten yeterince hazırlanmadıysan bu çorbanın tuzu biberi olur ancak, çorbanın ana malzemesi değil.
Şimdi anladım. Peki sınav kaygısını nasıl avantaja çevirebilirim?
Sınav kaygısı kötü bir şey değil önce bunu kabullenmen gerek. Ortaokulda, okul birinciliği elde etmişken hiç kaygısını çekmediğim liseye giriş sınavında düz liseyi "kazandım". Pek kaygılı olmadığım YGS/LYS'de de 50 bininci oldum, hedefim 5 bin iken. Kaygımın yüksek olduğu ikinci hazırlanışımda YGS'de yine 5 bini hedeflerken 2800. oldum. Kaygı seni ittiren güçtür, hadi kalk çalışalım diyen güçtür.
Tek istisna, kaygının aşırı yüksek olduğu durumdur. Eğer çalışmaların iyi düzeydeyse bu tür bir kaygıya karşı en iyi ilaç biraz dinlenmektir. Telefonunu bile sürekli şarj ediyorsun. Eğer uzun süreler boyunca dinlenmezsen sürekli alacağın "pil düşük" uyarıları bataryayı bozabilir. Aman! :)
Sınav başarım üzerinden hatırı sayılır bir süre geçmiş olsa da ben de benzer durumları yaşıyorum. Şuan YGS/LYS sınavlarıyla kıyaslanamayacak kadar büyük hayallerin peşindeyim. Ben de onlar için gece gündüz çalışıyorum, hem de severek. Bazen ihtiyaç molası dışında ara vermeden 12 saati geçtiğim oluyor. Bunu birkaç gün veya birkaç hafta boyunca sürdürebiliyorum. Fakat bir yerde bir süreliğine dinlenmem şart oluyor, yoksa kafamı toplayamıyorum.
Evet, ben de hedeflerime yönelik kaygı çekiyorum ama onu itici güç olarak kullanıyorum; dinlenmeye de yeterince önem vermemiz gerekiyor.
Eğer kaygın yüksekse ama gerçekten şimdiye dek yeterince çalışmadıysan işte orada kırmızı alarmın sesini duymalısın. Daha önce fark etmediysen, kırmızı alarmın bu yazıdır. Burada durup mantıklı bir şekilde düşünmelisin. Hedefin hangi üniversiteydi, kaç netti? Onu gerçekten elde edebilecek misin? Bugünden sınav gününe dek şuanki çalıştığın süreden bir tık fazlası ile nereye kadar ulaşabilirsin? (Not: Şuan çalıştığımın 2 katı çalışsam nereye kadar çıkarım tarzı düşünceler yanlıştır, dinlenmeye de vakit ayırmalısın). Sınavda istediğin neti elde edemezsen ne olur? Başına en kötü ne gelebilir? Sınavda istediğin neti yakalayamayacak olursan sınavdan sonra nasıl hızlıca toparlanıp çalışmaya devam edebilirsin? Bunları şimdiden düşünmelisin.
Ben sana en kritik soruda yardımcı olacağım. YGS/LYS sınavı gerçekten o kadar önemli mi? adında bir yazı yazmayı düşünüyorum. Bu konuda çok fazla kafa karışıklığı var. Yine de bunu Sınavı-Yerim'cilerin isteğine göre yazacağım. Yazıyı yazmamı istiyorsan yorum bırakmayı unutma.
Neden sınav kaygısı çekiyorum?
Sınav kaygısının birçok sebebi var. Bir düşün bakalım senin nedenin hangisi?
- Sınava yeterince hazırlanmadığımı hissediyorum.
- Önceden iyiydim ama şimdi çalışamıyorum.
- Arkadaşlarım/başkaları çok iyi netler yapıyor.
- Hedeflerime çok uzağım.
Evet, bunların hepsi kaygıya katkı yapsa da asıl sebep madalyonun öbür yüzündedir ve bunu kimse fark etmez.
Sınav kaygısının sebebi yeterince iyi olmaman değil. Ortadaki sebep psikolojimizin bize bir oyunudur. Nedir bu psikolojik oyun? Diyelim ki sana şu görevi veriyorum: "Bugün kaldırma kuvvetinden 100 soru çöz". Üzerinde bir stres oluşuyor ama soruları bitiriyorsun. Bu sefer diyorum ki "Haftaya kadar kaldırma kuvvetinden 100 soru çöz". İlk yapacağın şey ne olacak? Tabi ki ertelemek. Ödevi üzerinde çokça stres hissedene kadar ertelersin. Ama soru çözmediğin her gün de kaygısını çekersin. Eğer 1 aylık bir ödev verirsem kaygısı çok daha büyük olur.
Aynı şekilde, "sınava girmek" düşüncesinin aklında en az bir yıldır olduğunu düşündüğümüzde sana yapacağı kaygının ne kadar yüksek olduğunu görebilirsin. Buna bir de bilmem kaç kişiyle yarıştığın düşüncesi, ne kadar iyi hazırlanıp hazırlanmadığın meselesi de eklenince felç olursun .
Bir de ördekler yardımıyla bakalım şu meseleye.
Verilen görevin bitişi ne kadar ileri tarihliyse kaygısı da o kadar büyük olur. |
İşte bu yüzden herkes sınav kaygısı çeker. Kaygım yok diyen bile az miktarda kaygı yaşıyordur. Ama onu avantaja çevirmeyi bildiği için bunu pek hissetmez. Bu aynı zamanda şu demek, hissettiğin kaygının asıl sebebi yeterince iyi olmaman değil bu psikolojik oyundur. Sınava gerçekten yeterince hazırlanmadıysan bu çorbanın tuzu biberi olur ancak, çorbanın ana malzemesi değil.
Şimdi anladım. Peki sınav kaygısını nasıl avantaja çevirebilirim?
Sınav kaygısı kötü bir şey değil önce bunu kabullenmen gerek. Ortaokulda, okul birinciliği elde etmişken hiç kaygısını çekmediğim liseye giriş sınavında düz liseyi "kazandım". Pek kaygılı olmadığım YGS/LYS'de de 50 bininci oldum, hedefim 5 bin iken. Kaygımın yüksek olduğu ikinci hazırlanışımda YGS'de yine 5 bini hedeflerken 2800. oldum. Kaygı seni ittiren güçtür, hadi kalk çalışalım diyen güçtür.
Tek istisna, kaygının aşırı yüksek olduğu durumdur. Eğer çalışmaların iyi düzeydeyse bu tür bir kaygıya karşı en iyi ilaç biraz dinlenmektir. Telefonunu bile sürekli şarj ediyorsun. Eğer uzun süreler boyunca dinlenmezsen sürekli alacağın "pil düşük" uyarıları bataryayı bozabilir. Aman! :)
Sınav başarım üzerinden hatırı sayılır bir süre geçmiş olsa da ben de benzer durumları yaşıyorum. Şuan YGS/LYS sınavlarıyla kıyaslanamayacak kadar büyük hayallerin peşindeyim. Ben de onlar için gece gündüz çalışıyorum, hem de severek. Bazen ihtiyaç molası dışında ara vermeden 12 saati geçtiğim oluyor. Bunu birkaç gün veya birkaç hafta boyunca sürdürebiliyorum. Fakat bir yerde bir süreliğine dinlenmem şart oluyor, yoksa kafamı toplayamıyorum.
Evet, ben de hedeflerime yönelik kaygı çekiyorum ama onu itici güç olarak kullanıyorum; dinlenmeye de yeterince önem vermemiz gerekiyor.
Eğer kaygın yüksekse ama gerçekten şimdiye dek yeterince çalışmadıysan işte orada kırmızı alarmın sesini duymalısın. Daha önce fark etmediysen, kırmızı alarmın bu yazıdır. Burada durup mantıklı bir şekilde düşünmelisin. Hedefin hangi üniversiteydi, kaç netti? Onu gerçekten elde edebilecek misin? Bugünden sınav gününe dek şuanki çalıştığın süreden bir tık fazlası ile nereye kadar ulaşabilirsin? (Not: Şuan çalıştığımın 2 katı çalışsam nereye kadar çıkarım tarzı düşünceler yanlıştır, dinlenmeye de vakit ayırmalısın). Sınavda istediğin neti elde edemezsen ne olur? Başına en kötü ne gelebilir? Sınavda istediğin neti yakalayamayacak olursan sınavdan sonra nasıl hızlıca toparlanıp çalışmaya devam edebilirsin? Bunları şimdiden düşünmelisin.
Ben sana en kritik soruda yardımcı olacağım. YGS/LYS sınavı gerçekten o kadar önemli mi? adında bir yazı yazmayı düşünüyorum. Bu konuda çok fazla kafa karışıklığı var. Yine de bunu Sınavı-Yerim'cilerin isteğine göre yazacağım. Yazıyı yazmamı istiyorsan yorum bırakmayı unutma.
Görüşmek üzere!
2023'te hayatını minimum %30 daha iyi hale getir. Okumak için tıkla →
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder